Mezuniyet sonrası 3 yıl Pİ Makine’de imalat mühendisi olarak başladığım profesyonel çalışma hayatım, askerlik hizmetim için 1,5 yıl duraklamadan sonra kesintisiz, toplam 41 yıl sürdü.

Askerlik dönüşü 3 yıl Gülermak’ta fabrikadaki imalatın yanında, şantiye çalışmalarım da devam etti. Ardından yurtdışı modasına kapılarak ENKA ile ITP (Irak Türkiye Petrol Boru Hattı) projesinde 1000 km’lik güzergâh boyunca, Irak’ta 3, Türkiye’de 6 ayrı noktada hot tapping yaptıktan sonra dönüp İstanbul’a yerleştik. Mümessillik ve yurtdışı ticaret konularında çalışırken, kendi şirketimi de kurdum. Arada çeşitli ve özel mühendislik uygulamalarıyla taahhüt işlerine devam ettim.

2000 krizinden az önce şirketi kapatmak zorunda kaldım ve tekrar yurt dışına çıkıp profesyonel hayatıma döndüm. Kendim bu süre zarfında, bazı taşeronluk işleri de yaptım. Rusya, Ukrayna, Umman, Libya, Sudan, Kenya, Güney Sudan, Uganda vb ülkelerde irili ufaklı pek çok projede görev aldıktan sonra son bir proje için Gemsan ile Aliağa’da Star Rafinerisi’nde 4 yıl boyunca inşaat ve elektro-mekanik işleri yaptık. Burada mekanik hayata güle güle diyerek, ekolojik bir hayata merhaba dedim.

Tarım ve ekoloji konularında öğrenmeye ve çeşitli çalışmalarda bulunmaya devam etmekteyim. Buğday, un ve ekşi mayalı ekmek benim son gözdelerim.

Tüm gençlere önerim, sevdikleri işi yapsınlar ve mümkün olduğu kadar yaratıcılıklarını işe katsınlar. Bu arada teknolojilerin gelişmesini yakından takip edip, kendilerine niş konular bulmalarını şiddetle öneriyorum.

41 yıllık çalışma yaşamımın sonunda bu süreyi yeterli buldum ve yeni bir konuya radikal bir kararla, henüz enerjim varken, zıpladım. Bu yeni yaşamımız için pek çok yeri eşimle birlikte inceledik ve iklim, havaalanı, hastane, sosyal çevre vb etkenleri de irdeleyip Fethiye’de karar kıldık.

• Hem un hem de ekmek almak isteyenler lütfen 0532 611 9338 WhatsApp hattımdan bana yazsınlar.
• Facebook kullanıcıları “Cihangir Urgunlu”
• Instagram kullanıcıları “ceconun.firini” hesaplarımı takip edebilirler.

Neden Ekşi Maya?

Ben şahsen geleneksel olarak, binlerce yıldır kullanılmakta olan ekşi maya haricinde maya kullanarak yapılan ekmeği, hakiki ekmek olarak kabul edemem.

• Atalık ve yerli tohumlardan geleneksel yöntemler ile üretilmiş unların dokularında vahşi formlarda ekmek mayası olan S. cerevisia mantar mayası bulunur.
• Bu vahşi form su ile karıştırılıp aktifleşme yapıldığında aynı zamanda ortamda uçuşan bakteriler ile de karışarak ekşi maya oluşur.

• Yine doğal olarak bu un içinde laktik asit bakterileri dediğimiz Lactobacillus ve Lactococcus bakterileri vardır, bunlar aktifleşirler ve fermentasyon tam olarak gerçekleşir. Ama siz her ihtimale karşın mayanızın içine arada bir yoğurt veya peynir altı suyu katmayı da ihmal etmeyin.
• Tam olarak gelişen fermentasyon sürecinde etkin olarak aktifleşen S. cerevisia mantar mayası ve Lactobacillus ile Lactococcus bakterileri maltozu parçalar ve ondan antimikrobiyal maddeler üretilmesini sağlarlar. Ayrıca çok önemli bir protein olan Gliadinin tamamına yakınını parçalanır ve sindirilebilir formlara gelir.
• İnce bağırsaklardan glütenin tamamı çok kolay emilim yapılır.

İşte bu tam beslenmedir.

• Ayrıca Glütenden Lantibiotik dediğimiz doğal antibiyotikler oluşur. Bunun sağlığa olumlu desteği çok büyüktür.
• Aynı zamanda Ekşi Maya içeriğinde bağışıklık sisteminde çok önemli bir görevi olan Beta-Glukan doğal olarak oluşur. Beta-Glukan bağışıklık sistemini alarma geçiren, uyaran bir ajandır.
• Ekşi maya fermantasyonun en büyük gücü budur, farklılığı budur.