Sunuş

Boğaziçililerin Yanındayız

Kemal Şahin (MAN'88)

Anma

Prof. Dr. Ahmet Acar'ın ardından...

Kemal Şahin (MAN'88)

Anma

Prof. Dr. Nuri Saryal Hocamızı Kaybettik

Kemal Şahin (MAN'88)

Güncel

Boğaziçi Üniversitesi’ndeki direnişin anımsattıkları

Prof. Dr. Uğur Ersoy

Güncel

Yaman Barlas ile B.Ü. Direnişi Üzerine Söyleşi

Nezih Yaşar (IE'82)

Güncel

Özerk Üniversite

Doç. Dr. Serap Emil (EDS'00)

Güncel

B.Ü. bileşenlerine destek mesajları

ODTÜMİST'den Haberler

Söyleşi-Gezi-Etkinlik

Uzaktan Eğitim

ODTÜ’de Uzaktan Eğitim Dönemi Nasıl Bitti…

Alperen Keleş (CENG 4.sınıf)

Bir ODTÜ'lü

"Mekanik hayata elveda, ekolojik hayata merhaba"

Uğur Ayken (ME’76)

Söyleşi

Ağın'da organik badem üreticisi iki ODTÜ'lü

Kemal Şahin (MAN'88)

Kitap

Unutmamak, devrimci bir eylemdir

Sibel Özbudun

Edebiyat

Köy masalında bir kadın isyanı

Hakan Sapmaz (ADM'85)

Edebiyat

Eleştirel gerçekçi romancımız

Zeynep Sert (ECON'83)

Felsefe

Felsefeye Devam

Gezi

Zamanın durduğu kent: Mardin

Lalehan Utkan

#odtülüyalnızdeğilsin

Bi’ Dünya ODTÜLÜ – Kariyer

Nilsu Uyar (STAT'18)

Mentorluk

6. Dönem ODTÜMİST Mentorluk Programları

Burstan Haberler

11 bursiyerimize bilgisayar & Destekçilerimiz

Künye

İstanbul ODTÜ Mezunları Derneği Yayın Organı

Kasım 2020-Şubat 2021

Güncel

B.Ü. bileşenlerine destek mesajları


 Rektör Atamaları İle ilgili Kamuoyu Duyurusu*

 

6 Ocak 2021

 

Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği olarak 2 Ocak 2021 tarihli Boğaziçi Üniversitesi rektör atamasını usulen ve içerik olarak yanlış buluyoruz. Çözüm olarak rektörü belirleyecek bir seçim sisteminin en kısa zamanda yasalaşmasını ve bu seçim sisteminin her üniversiteyi kapsayacak şekilde ivedilikle uygulamaya geçmesini öneriyoruz.


Bilindiği üzere 15 Temmuz 2016 darbe girişimi sonrası yaşanan olağanüstü hal koşullarında, 29 Ekim 2016 tarihli 676 Sayılı OHAL Kanun Hükmünde Kararnamesi’yle rektör seçimleri kaldırılmış, sonrasında yapılan yasal düzenlemelerle üniversitelere rektör atama yetkisinin tamamıyla Cumhurbaşkanı makamına verildiği mevcut sisteme geçilmiştir.


Rektör atama sistemi akademik özerkliği tamamen ortadan kaldıran bir uygulamadır. Üniversitelerin işleyişi ve temsili açısından önemli olan rektör, dekan ve bölüm başkanı olarak görev alacak olan akademisyenlerin seçim yoluyla belirlenmesi, bu makamlarda yer alacak olan meslektaşlarımızı öncelikle bilime ve bilim insanlarına karşı sorumlu tutar. Atama yoluyla bu görevlere gelen meslektaşlarımız ise zorunlu olarak öncelikle kendilerini atayan makamlara karşı sorumlu olurlar. Akademik özerklik, bilimsel üretim ve yaratıcılığın ve dolayısıyla bilimsel gelişim için önkoşuldur. Bilimsel gerçeklik, siyasi ve ekonomik çıkarlarla çelişebilir. Ancak bilim insanları hiçbir makam veya yöneticiye değil, bilime karşı sorumludurlar. Bilimsel ahlakları gereği şartlar ne olursa olsun bilimsel gerçeklikleri açığa çıkarmaları ve onları cesaretle dile getirmeleri gerekmektedir. Akademik özerklik, iktidar sahibi olmayan bilim insanlarını çıkar çatışmalarından koruyan ve böylelikle bilimsel üretimin sürekliliğini sağlayan temel ilkedir. İfade özgürlüğü üzerine inşa edilmiş olan demokratik toplumlar için özerk üniversiteler vazgeçilemez kurumlardır.


Ülkemizde Cumhuriyet sonrası temelleri atılmış olan modern üniversite, yaklaşık yüz yıllık süre içerisinde, çoğu zaman yokluklar içinde, Boğaziçi Üniversitesi gibi ülke şartlarında görece etkin biçimde özerkliğini korumuş kurumlarıyla kendi akademik birikimini oluşturmuştur. Bu üniversitelerin başarısı, son dönemde çokça gündeme getirildiği gibi üniversite sıralamaları, yayın sayısı gibi kriterler ve girişimcilik/ticarileşme gibi göstergelerle ölçülemez. Üniversitelere dayatılan bu uygulama ve ölçütler, üniversite kurumunun çürümesine, intihal vakalarının artmasına; bilimsel gerçeklikleri açığa çıkarmaya çaba harcayan ve toplumla paylaşan değil, kendi maddi çıkarları ve bireysel tanınırlığı peşinde koşan bir akademisyen tipinin ortaya çıkmasına yol açmaktadır. Bu nedenle, üniversitelerin toplumsal saygınlığı ve güvenilirliği gün geçtikçe azalmaktadır.


Bu koşullar altında Boğaziçi ve benzeri üniversiteleri hâlâ başarılı kılan ve saygınlıklarının sürdürülmesini sağlayan temel unsur, bu üniversitelerin çalışanlarına ve öğrencilerine bilimsel ideallerini gerçekleştirebilecekleri özerk bir akademik ortam sağlayabilmiş olmalarıdır. Yöneticilerimiz eğer bilimsel başarıyı hedefliyorlarsa bu üniversitelere dışarıdan müdahale etmek yerine, bu yaratıcı ve özgürlükçü ortamı güçlendirecek ve bunu bütün üniversitelere yayacak yolları bulma sorumluluğundadırlar. Bunun için de öncelikli olarak yapılması gereken, üniversitenin bilim politikasını, araştırma ve teknoloji stratejilerini özerk olarak geliştirmesini garanti altına almaktır.


Boğaziçi Üniversitesi’nde yeni rektör atamasına karşı çıkan akademisyenlerimiz ve öğrencilerimiz, bütün olumsuz koşullara karşın, sahip oldukları görece etkin akademik özerkliği koruma mücadelesi vermektedirler. Ülkemizin kalkınması ve demokratikleşmesi için elzem olan bilimsel gelişmenin sağlanması için sorumlu olan yöneticiler, bu itiraza saygı duymalı ve akademik özerkliğin bilimsel üretim için zorunlu olduğu bilincindeki bütün bilim insanlarını rahatsız eden bu atama sisteminden vazgeçmelidir.

 

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

Orta Doğu Öğretim Elemanları Derneği

 

*Kaynak: http://www.oed.org.tr/oed/?p=1227

 

 

Derneğimizin Melih Bulu'ya Mektubu:

 

 

ODTÜ Bileşenlerinin Boğaziçi Üniversitesi akademisyen ve öğrencilerine destek mesajı:

 

 

Boğaziçi Üniversitesi mezunlarının “Biz de kabul etmiyoruz” seslenişiyle açtıkları sitede, direnişe dair haber, yazı ve videolar ile destek mesajlarını okuyabilirsiniz:
https://bizdekabuletmiyoruz.org/yazilar/

 

Boğaziçi Üniversitesi öğrencileri bir tv kanalı kurmuşlar. youtube üzerinden yayın yapıyorlar:
https://youtu.be/QPOgtajpJww