Sunuş

Kalan 1.107 km'yi burs olarak tamamlayalım

Maraton

ODTÜ'lülerin yaptığı ilk çılgınlık değil bu

Cem Sarvan (MINE'89)

Maraton

Yabancı Katılımcılardan İzlenimler

Maraton

Grup halinde olmak gibisi yok!

Maraton

Büyüklü Küçüklü

Maraton

THBT'den destek

Çağrı

Burs için koşuyoruz, destek verin

Maraton

ODTÜ'lülerin yaptığı ilk çılgınlık değil bu

Cem Sarvan (MINE'89)

Salgın nedeniyle koşu kategorisi sadece 42 km ile sınırlanınca, yapacağımız fazla birşey yoktu. Ya katılmayacaktık bu sene ya da yeni bir yol ve hatta ODTÜ'lülerin farkını ortaya koyacak ve bir o kadar da ilgi uyandıracak değişik bir etkinlik bulacaktık. İşte bütün bunlar hayatımız boyunca birçok kez bazılarımızın aklına gelen ama bugüne kadar dünyada hiç kimsenin yapmadığı ve yapmaya da kalkışmadığı bir serüveni doğurdu. "Bir Günde Dünyanın Çevresinde Koşmak veya Yürümek"...

 

İlk toplantıda kafamızda birçok acaba vardı. Ne kadarını yapabiliriz, ya çok az birşey gerçekleşirse, hadi ODTÜ'lülerin katılımını sağladık da yabancılar nasıl olacaktı ve bir dolu endişe daha... Ayrıca eş zamanlı olarak nereden nereye koşacaklar, kimler katılacak, ortak amaç ne olacak? Jules Verne’in fantastik romanını okuyanlar hatırlayacaktır: 80 Günde Devr-i Alem... Jules Verne, 1873 yılında bunu hayal etmiş; o halde başkaları da yeni hayallere kapılarak neden "Bir Günde Dünyayı Dolaşalım" demesinler ki diyerek yola çıktık. İster yürüyerek ister koşarak ama bir günde 40.000 km mesafeyi bitirmeye çalışacaktık. Çılgınca diye düşünüldü ama ODTÜ'lülerin yaptığı ilk çılgınlık değildi ki bu... İki amacımız vardı: birincisi dünyayı bir günde çevrelemek, ikincisi ise yine eski ekip ve yeni katılanlarla öğrencilerimize burs desteği sağlamak. İlk kampanya başlangıcında yakın çevremiz, diğer ülkelerdeki ve şehirlerdeki ODTÜ mezunları, ulaşabildiklerimiz, tanıdıklarımız, tanıdıklarımızın tanıdıkları, ailelerimiz, komşularımız derken tanımadıklarımızı bile bu kampanyanın içine sokarak oluşturduğumuz yaşanmadık bir heyecan çıkmıştı ortaya. Çılgınca bir serüvene girmiştik artık. Bugüne kadar dünyada çok kişi düşünmüş olabilir ama kalkışan ilk bizdik. Öncelikle doldurulan formlarda beyan edilen mesafeyi dikkate almamız katılanlar arasında farklı bir güvenin keyfi olmuştu. İsteyenler ise 8 Kasım Pazar günü koştuğu ve yürüdüğü mesafeyi belgeleyerek gönderecekti. Amaç ne bir Guinness kitabına girmek, ne de bir spor rekoru kırmaktı. Son derece iyi niyetle, farklı türden birlikteliği sağlamak, sonrasında bunu öğrencilere burs desteğine çevirmek ve bununla birlikte farklılığımızı göstermekti.


Türkiye’den hemen hemen her şehirden katılımcı olduğu gibi daha da önemlisi dünyada 6 kıtadan 86 ülkeden katılımın sağlanmasıydı.


Evet salgın vardı, işlerimiz aksamıştı, gelirlerimiz de azalmıştı ama hiçbir şey gönlümüzü, çılgınlığımızı, inatçılığımızı etkilememişti henüz. Başka bir hevesle yaşamayı sevmenin sonucuydu bu. Üstelik bu kez birbirini tanımayan insanların, gitmedikleri ülkedeki bir okulun öğrencilerine yardım etmenin çevresinde birleşmişlerdi. Son haftaya kadar başarıp başaramayacağımızdan öte kaç kilometreye ulaşacağımızı düşünüyorduk. Başarmak koşunun son düzlüğüne girerken gözlerinin içinde umut olmasıydı ve o umut bizde fazlasıyla vardı. Bu sıradışı etkinlikte İlhan Kesici, Grup Gündoğarken, Murat Daltaban gibi tanınmış kişiler olsa da; listeye bakınca en ilgimizi çekenlerin başında İsveç’ten katılan henüz altı aylık bir bebeğin minicik adımlarını kattığı 0,001 km’lik mesafeydi. Bir başkası ise Arjantin’de taksicilik yapan bir psikiyatrist. Ya da Urfa’nın Birecik İlçesi’ne bağlı Söğürtlen İlköğretim Okulu öğretmenleri ve öğrencileri. Dediğimiz gibi ODTÜ'lü olmak bu maceranın en önemlisi paydasıydı ama onun ötesinde dünyanın farklı yerlerinden katılan ODTÜ Dostları çoğunluğu oluşturmaya başlamıştı bile.


Son iki haftaya girerken, henüz 20.000 km civarındaydık. Herkesi bizimle beraber aynı amaç içinde olmaya davet ediyorduk ama içimizde de minik bir endişe yok değildi. "30.000 km’yi geçsek o da başarı" diyenlerimiz vardı, haksız da değillerdi; bir haftada 20.000 km daha bulunacaktı. Ve sonra o son düzlüğe geldik. Enerjisi, gücü yerinde, hedefe odaklanmış olanların atağa geçeceği son düzlük... Her yaştan adımlar, farklı coğrafyalardan ülkeler, uç iklimlerden katılımcılar artmaya başladı. Hızlanmıştık, bitiş çizgisi görününce koşan kişinin bacaklarına farklı bir enerji gelir ya, işte öyle olmuştuk. Üstünde koşu numaralarıyla isimleri olanlar Ankara’da Eymir Gölü’nün çevresini doldurmuşlardı. Kar soğuğunun titrettiği Rus ikliminde çoluk çocuk yürüyenler yoldaydılar. İstanbul’da sahil yolunda birbirlerini gördükçe yüzlerine farklı gülümsemeler yerleşenler sevinçle yürüyorlardı. Bolivya’da madenciler sabah vardiyasında yarışırcasına maden girişine gidiyorlardı. Kanada’da kar fırtınası haberi vardı ama dostlarımız parklara çıkmışlardı bile. İsveç’te arkadaşlarımız bebekleriyle köpekleriyle erken kararmakta olan bir günde adımlar atıyorlardı. Avustralya’da yirmi kişilik ekip buluşmuş henüz Amerika kıtasındaki arkadaşları uykularındayken 280 km’yi geride bırakmışlardı. Tanzanya’da kendisiyle yarışan bir adamın göğsünde ODTÜ amblemi vardı. Mairitus’ta sakin bir okyanus sabahında kıyıda yürüyen, Panama’da günün nemli sıcağına kalmamak için erkenden yollara çıkanlar, Şili’de dünyayı bisikletiyle dolaşan bir dost ama bu kez pedalsız, ABD’de aynı gün gerçekleşen maratona katılanlar, Japonya’da güneşi selamlayarak güne başlayanlar, Vietnam, Zambiya, Gana, Nikaragua, Singapur ve daha birçok ülkede binlerce dost bizlerle birlikteydiler. Aylardır süren salgının içinde yaşanan onca zor ve beklenmedik olaylardan, bir günlüğüne olsun kendilerini başka bir umut ve sevinç çemberinin içine bırakmış binlerce insan yürüdüler, koştular, durdular, yine yürüdüler ve yine koştular...

 

 

Ve hep beraber bitiş çizgisini geçtiklerinde toplam dereceleri 38.893 km olmuştu. Çılgınca, hiç yapılmamış, hadi canım diye başlanılan bu hayal gerçekleşmişti. Dünyada ilk kez dünyanın çevresini bir günde tamamlamaya çalışan 86 ülkeden 3468 çılgın insan bunu gerçekleştirmişti. Onlar dünyanın nüfusuna oranlandığında minnacık bir topluluk olarak dünyada hiç yapılmamış bir şeyi başarmışlardı; hem de çoğu birbirini tanımadan ve büyük çoğunluğu da birbirlerini hiç görmeyecek olan bu hayalperestler... Şimdi sırada bu başarının adımlarıyla ODTÜ’deki öğrenciler için isteğe bağlı olarak burs toplayacak olanlar var. Hangisi daha zor bilinmez ama her ikisinin de farklı zorluğu var. Bir günde dünyanın çevresini tamamlamanın o kadar güç olmadığını herkes gördü, bakalım dünyanın en hızlı kurulan, en masum koşu ve yürüyüş takımının bir günde katettiği en uzun mesafeye bağışlanan destekler nasıl olacak... Dünyada minik bir azınlık, yüzyılımızın en zor ve en acı senesinde bir günlüğüne kendilerini aradıkları umut ve sevinç dünyasına bıraktılar; arkalarına birliktelik rüzgarını aldılar ve koşa koşa, yürüye yürüye, elele geçtiler bitiş çizgisini. Bu yüreği kocaman tüm katılımcılara, hayallerimizde bizleri yalnız bırakmayan herkese en içten selam ve sevgilerimizle...

 

  • Eğer buradaki 3468 kişi adına ODTÜ Öğrencilerine öğrenim desteğinde bulunmak isterseniz:

https://fonzip.com/odtumist/kampanya/liste linkine tıklayın.

 

 

  • Veya aşağıdaki hesaba eft/havale yapabilirsiniz.

Türkiye İş Bankası, IBAN: TR82 0006 4000 0011 2990 6657 70 
Hesap adı: İstanbul ODTÜ Mezunları Derneği.

 

ODTÜMİSTSPOR adına,
Cem Sarvan